Uğur Mumcu gazeteciliği seçkin bir gazeteciliktir. Uğur Mumcu, gazeteciliği bir “cellât hissizliği” ile değil, bir “cerrah titizliği” ile yapardı. Bugün Türkiye’de Uğur Mumcu gazeteciliğinin yanında yeni bir “yeni Türkiye gazeteciliği” türedi. “Yeni Türkiye gazeteciliği”, “alo Fatih” gazeteciliğidir. “Yeni Türkiye gazeteciliği”, gazetecinin ulaştığı belgeleri bir bavula doldurup savcıya götüren gazeteciliktir. Deyimler ya da nitelemeler bana ait değil. Ama çok çarpıcı nitelemeler olduğu için kullanma ihtiyacı duydum.
FİKİR SAHİBİ OLMADAN BİLGİ SAHİBİ OLAN GAZETECİLİK
Uğur Mumcu gazeteciliği, dik duruşlu, üç kuruşluk menfaatler için eğilip bükülmeyen, araştıran-inceleyen, fikir sahibi olmadan önce okuyan ve bilgi sahibi olan gazeteciliktir.
Bir kere gazetecilik, muhaliflikle başlar. Çünkü hayata ve topluma her zaman eleştirel bir pencereden bakar; sorgulayıcıdır; şüphecidir. İnsanlığın bugünkü bilim ve uygarlık seviyesine her an teyakkuzda olan şüpheciliği sayesinde ulaştığının bilincinde olarak hareket eder.
GAZETECİ, TARAFTIR
Olaylara ve olgulara tarafsızlığın, bir sorumluluktan kaçma sahtekârlığı olduğu bilinciyle yaklaşım gösterir. Gazeteci tarafsız değildir. Tam tersine taraftır. Çünkü insan bizatihi taraf olan bir varlıktır; çünkü bir antik Yunan filozofunun dediği gibi, politik bir varlıktır.
Peki, gazeteci neyin tarafındadır?
HAKİKATİN, HALKIN VE HABER ALMA HAKKININ TARAFINDADIR
Öncelikle hakkın, haklının yanındadır. Halkın tarafındadır. Halkın hak ve çıkarları, halkın doğru ve gerçek haber alma hakkının tarafındadır. Hakikatin tarafındadır. Gazetecinin enerjisi, hakikat aşkıdır, hakikati bulma sevdasıdır. Bu kapsamda gazeteci, hakikatin ortaya çıkarılmasından rahatsızlık duyacak fincancı katırlarının karanlık dünyalarında kıpırdanmalarından ve tehditlerinden, hayatına kast etmelerinden korkmadan yoluna devam eder.
TARAFSIZLIK, KUYRUKLU BİR ÇİFTE STANDARTTIR
Gazeteci taraftır ama olay ve olgular, hakikat karşısında da objektiftir. Bazı gazeteciler objektifliği tarafsızlık olarak yorumlarlar ve öyle yansıtırlar. Tabiatta ve toplumda, hayatta tarafsızlık diye bir süreç yoktur. Tarafsızlık, yukarıda da belirttiğimiz gibi kuyruklu bir çifte standarttır. Çünkü tarafsızlık, son tahlilde güçlü olana taraftarlıktır ya da zulüm ortamlarında zalimin gizli ortaklığıdır. Zalimin zulmü karşısında zayıf olana taraf olmak mertliğin gereğidir; insanlığın da olmazsa olmazıdır.
GAZETECİ, HİÇBİR KUVVET MERKEZİNİN GÜDÜMÜNE GİRMEZ
Gazeteciler örgütü, başarılı arkadaşlarına ödül vermek için faaliyette bulunduğu ildeki bazı kuvvet merkezlerinden yardım almaz. Alırsa, parayı verenin bayrağı dikeceği ya da düdüğü öttüreceği gerçeği hükmünü yürütür ve vicdanlar zincire vurulur.
TÜRKİYE GAZETECİLERİ HAK VE SORUMLULUK BİLDİRİSİ İLKELERİ GAZETECİNİN EYLEM VE DAVRANIŞ KILAVUZUDUR
Gazeteci, işini yaparken buraya tıklayarak ulaşılabilecek olan Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirisi ilkelerini eylem ve davranış kılavuzu olarak benimser. Bu bildiriyi içselleştirir ve her bir ilkesine sahip çıkarak uygular.
