Bir Burdurlu olarak öncelikle söylemen en başta görüş şu; Burdur’a acil AVM yapılması şart. Hepimiz biliyoruz ki hafta sonu Burdur’da insan populasyonunda ciddi azalış yaşanıyor. Cıvıl cıvıl ümit edilen caddeler, bom boş kaldırımlar göze çarpıyor. Peki bu insanlar neredeler ya da nereye gidiyorlar? Bu sorunun cevabı ise çok basit. Şöyle ki Burdur merkezde yaşayan orta gelir ve üst gelir birey ve aileler hafta sonlarını genellikle çevre illerde geçiriyorlar. Kimi vatandaşımız Isparta’da kimi vatandaşımız Antalya’da kimi de Denizli’de.
Peki bir başka sorum daha var. Hafta sonunda siz Isparta’ya, Antalya’ya nadir de olsa Denizli’ye gittiğinizde hiç bir Burdur’da ikametini sürdüren bir arkadaşınızı, akrabanızı veya bir tanıdığınızı rastlamıyor musunuz? Şahsen ben rastlıyorum. Ya Isparta’da bir AVM’de ya da bir Antalya’da bir AVM’de rastlıyorum. Peki bu tanıdığımız insanlar alış veriş maksatlı il dışına çıkmışlar ise neden Burdur’da bu imkan olmasın? Hemşehrilerimiz neden yol masrafı ve zaman ile maddi ve manevi bir kayba uğramadan Burdur’da alış verişlerini yapmasın? Burdur’da bir AVM olması durumunda il dışına çıkan katma değer Burdur için kayıp oluyor.Aynı ithalat mantığında bakarsak Burdur’da dönen sıcak para uçup gidiyor. Bu dolaylı da esnafa da vuruyor. Çünkü Burdurlunun parası Burdur’da harcanmıyor. Bir ekonomist değilim ancak sıcak paranın Burdur’da kalması gerekli olduğunu düşünüyorum.
Sn Doğan, ekonomist olmadığınızı belirterek sonlandırdığınız, tamamen iyi dilekler içeren yazınızda önermeye çalıştığınız AVM gibi önlemler sorunu çözemez. Liberal ekonomi trenine vagon yapılmış ekonomilerde, ekonominin ulusallığından söz ettirmezler. Dolayısıyla bir ilin ekonomisindeki daralma sorun değildir piyasacı ekonomilerde. Onlar global bakarlar ve daha çok nerede kazanacaklarsa oraya yatırım yaparlar.Batı Akdenizde Denizli-Isparta-Antalya arasında sıkışmış bir Burdur’un ticaret merkezi olmayacağı, bir turizm kenti olmadığı gibi sanayi kenti olması da mümkün değilken çok akıllı bir düşünceyle hayvancılığa yönelinmiş ve tüm engellemelerle halen tüketilemeyen bir hayvancılık potansiyelinin temelleri atılmış, tarım ekonomisine dayalı bir sanayii hedeflenmiş, Şeker Fabrikasının kanatları altında Süt Fabrikası ve Et Kombinası ile taçlandırılmış iken, bir el süt fabrikasını ve et kombinasını satarak hayavancılığı budamış, şeker fabrikasının da satışıyla Burdur un tüten tek bacası da söndürülecektir.
Sayın Doğan, Burdur yer aldığı coğrafi yapısı -konumu nedeniyle tarım ekonomisine muhtaç bir kent iken, hammaddeleri taşınarak başka illerde işlenip ilimize ve bölgemize satışa geldiği gerçeğini göz ardı edemeyiz. Bu hammadde ettir, süttür. Hayvancılık ürünlerini ilimizde işleyecek sanayiyi yaratmamız gerekir. Planlamacıların bu doğrultuda çalışması, ülke yöneticilerinin bu yönde planlamalar yapması gerekmektedir. Yoksa kalkınma için paranın Burdur’da kalması değildir sorun. Herle hele AVM yapılması hiç değildir. Burdur da AVM yapacak bir zengin Burdur daki AVM den topladığı parayı başka karlı bir bölgeye yatıracaktır. Birazcık geriye gidersek göreceğimiz gibi, bedelli asker var iken hafta sonları Burdur halkı çarşıya çıkamıyor, çareyi (bu gün serzenişte bulunduğumuz) çevre illere gitmekte buluyordu. Ancak ozamanlar kimse buna değinmiyor, bu halk neden çevre illere gidiyor diye sorgulamıyordu. Bedelli gidince, öğrenci de şehir dışına taşınınca feryatlar başladı. Olayı çıok yönlü ele almak, Burdur halkını çevre illere gitmeye zorlayan anlayışı da sorgulamak gerekiyor. Burdur halkını yaptırımlarla zorlayarak değil, müşteri memnuniyetini tesis ederek Burdur da tutabiliriz. Yöneticilerimizin övünerek sözettiği hızlı tren Burdur dan (geçmeyecek, ama ola da) geçerse siz o zaman seyreyleyin Burdur un ne büyük zarar gördüğünü.
Sayın Doğan, ilin, bölgenin sosyo ekonomik döngülerinin kendi iç dinamikleriyle evrilip şekillendiği gerçeğinden hareketle, Burdur da AVM eksikliğini, parayı dışarı kaçıran faktör gibi göstermenin mantığı yoktur.Burdur’un zengini İstanbul’da, orta karar zengini İzmir’de, geri kalan varlıklaılarının da Antalya’da kışladıkları, yoksullarının da Burdur’u bekledikleri bilinen bir gerçektir. Sorun Burdur’u tüketim merkezi yapmak olmamalıdır-olamaz. Sorun Burdur’u üretim merkezi yapmaktır. Ama hangi üretimin merkezi ? İşte cevabı aranacak soru bu? Konuy tartışamaya açtığın için teşekkürler.