13°
Ülkemizde bulunan Uluslararası koruma başvuru ve statü sahipleri ile geçici koruma altındaki bireylerin ve ev sahibi toplumun sosyal uyuma ilişkin yaşadıkları zorlukları ve bakış açılarını anlamak, sosyal uyuma yönelik İllerde yürütülen faaliyetleri ve yaşanan sorunları yerinde tespit etmek üzere Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanlığı ile Birleşmiş Milletler Komiserliği iş birliğinde düzenlenen “Biz Bize Sohbetler” etkinliğinin ikincisi Burdur’da düzenlendi.
Düzenlenen etkinliğe Vali Hasan Şıldak’ın yanı sıra Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Dr. Gökçe Ok, Uyum ve İletişim Dairesi Başkan Vekili Ali Rıza Beşkat, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Temsilcileri, kurum müdürleri, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Personeli katıldı.
Programın başında Vali Şıldak, Genel Müdür Yardımcısı Ok ve Daire Başkan Vekili Beşkat konuşma yaptılar. Konuşmaların ardından Halk oyunları gösterisi ve çeşitli gösteriler sunuldu.
Vali Hasan Şıldak programda yaptığı konuşmada; “Göç İdaresi denilince benim için bütün çalışmalar anlamlı oluyor. Çünkü orada ifade edildiği gibi teşkilatın kuruluş çalışmalarında bende yer aldım. Ülkemizin her alanda yaptığı çalışmalarıyla övülmesi gereken, kendisini çok kısa süre içerisinde yapılandıran bu zor alanda, mayınlı alanda her adımınızı dikkatle atmanız gereken süreçlerdi. Çok önemli çalışmalara imza atan ve artık göç politikaları kurulunu da işletmeye başlatma başarısını gösteren son derece önemli bir kuruluşumuzun bütün faaliyetleri gerçekten anlamlı ve değerli. Bu manada bugün yapılacak olan “Biz Bize Sohbetler” etkinliğinde ilimizde amacına ulaşmasını ve ilerleyen saatlerde ümit ediyorum ki daha geniş katılımla hedefine ulaşmasını hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Göç hakikaten, çok karmaşık, çok boyutlu bir süreç ve Ülkemizde Anadolu toprakları tarih boyunca bunu en etkin bir şekilde yaşamış bir coğrafya.
Hepimizin bir göç serüveni var aslında. Her ailenin, her şehrin bir göç hikayesi var. Türkiye toprakları göçle çok fazla haşır neşir olmuş bir alan. Fakat özellikle son yıllarda yakın coğrafyamızdaki komşu ülkelerdeki Suriye’deki Irak’taki belki buna Afganistan’ında dahil etmek gerekir. Buralarda yaşanan hadiseler ve o topraklardaki çatışma süreçleri insanlarımızı, bizim misafirimiz olarak Ülkemize ve kapılarımıza gelmelerini sağladı. Böyle bir süreç yaşandı. Tabi yine ifade edildiği gibi Türk İnsanı da devletiyle ve milletiyle misafirlerimizi kucakladı. Bunun için politikalar üretti. Bu politikalar Bakanlığımızın çalışmalarıyla desteklendi. İyi bir koordinasyonla bugün Allah’a şükür büyük bir sıkıntı yaşamadan, tabi ki bunun bazı sorumluluk gerektiren yönleri çok fazla ama bütün bunları devletimiz çok iyi bir organizasyonla, çok başarılı örneklerle göz önüne serdi ve uygulamaya geçirdi. Öyle ki ben hatırlıyorum. 2014 yılında Suruç’ta bulundum. O göç dalgalarında. Bu kurumumuz yeni oluşmaktaydı ve o yıllarda kurumsal yapısı daha tamamlanmış değildi. O alanda dahi, o günlerde dahi çok etkili çalıştı. Yine mülki idare amirlerimizin koordinasyonuyla, valilerimizin, kaymakamlarımızın ve kolluk birimlerimizin, diğer destek birimlerimizin katkılarıyla öylesine güzel organizasyonlar yaptı ki biz o günlerde bile büyük hatalar yapmadık. Geldiğimiz nokta da artık Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, sadece göçü günlük olarak idare etmiyor. Göç süreçlerini yönetir hale geldi. Göçü yönetmek ayrı bir olgu. Politika üretmek gerekiyor. Bunun içinde de uyum ve iletişim çok önemli bir süreç. Nitekim Genel Müdürlüğümüzün bir Daire Başkanlığı sadece bu alanda çalışma yürütüyor. O yıllarda şuan Antalya Milletvekilimiz olarak görev yapan Ata Uslu beyinde kulağını çınlatalım. Bu işi ilk etkili şekilde uygulamaya geçiren ve hatırlıyorum o yıllarda pek çok ilimizde ilçemizde bu uyum çalışmalarını başlatmıştı. Şimdi çok daha güçlü olarak yürüyor ve bu konsepte hakikaten samimi sohbet ortamında böyle ilimize gerçekleşecek ve ikincisinin gerçekleşecek olması da bizim için anlamlıdır.
Ben çalışmamızın gün boyunca geniş katılımla inşallah amacına ulaşmasını ve başarılı geçmesini temenni ediyorum.
Ülkemiz bu süreçleri yaşıyor. Toplumumuza bazı sorumluluk duyguları ve katlanması gereken bazı hususlarda zahmetlere sebep olabilir ama başarılan iş, yapılan iş, ülkemiz adına her zaman tarih boyunca gururla onurla hatırlanacaktır. Her şeyin öncesinde bir insaniyet noktasından bakıyoruz ve bir merhamet kavramıyla, vicdan kavramıyla yaklaşıyoruz. Bunu yaparken de öylesine organizasyonlar gerçekleştiriliyor ki toplumumuzda yaşayan diğer bireyler fertler bundan en az seviyede etkilensin. Eğitim, sağlık noktasında, çalışma koşulları açısından öyle. Sizlerden de beklentimiz kurallara uymanız. Kural ve kaidelere de uygun hareket ederek burada ki güveninizi en verimli şekilde ve barışık şekilde toplumumuza uyum sağlamanızdır” dedi.
