Bel-Kalça Oranlaması | Burdurweb, Burdur HaberBurdurweb, Burdur Haber Bel-Kalça Oranlaması | Burdurweb, Burdur HaberBurdurweb, Burdur Haber
hava 23° Orta
DOLAR 32,4641 %% -0.1
EURO 34,7550 %% -0.64
GRAM ALTIN 2.435,92 %% -0,01
ÇEYREK A. 3.982,73 %% -0,01
BITCOIN 63.597,27 %-1.638
SON DAKİKA

Bel-Kalça Oranlaması

Son Güncelleme :

03 Ekim 2013 - 14:48

Bel-Kalça Oranlaması

Değerli Burdur Sakinleri;
Sizlere son üç hafta boyunca öncelikle Beden Kitle İndeksinden, daha sonra Bazal Metabolizma Hızı ve Hesaplanmasından son olarak ta Metabolizma Yaşı ve Öneminden bahsederek bilgi aktarımında bulunmaya çalışmıştım.
Bu hafta ise sizlere yine dünyada insan sağlığı için önem teşkil eden ve Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) tarafından da geçerliliği kabul edilmiş bir testten ve konudan bahsedeceğim.
 
“BEL-KALÇA ORANLAMASI”

Evet, hızla ilerleyen yüzyılımızda artık şişmanlık ve aşırı şişmanlık olarak tabie ettiğimiz obezite hızla bütün insanları tehlikesi altına almaktadır. Dünya genelinde şişmanlığa ve obeziteye bağlı olaraktan ortaya çıkan hastalıkların başında öncelikle “koroner kalp yetmezliği ve kalp rahatsızlıkları” gelmektedir. Bunu izleyen diğer hastalıklar şeker hastalığı, kolestrol, yüksek tansiyon gibi beslenmemize direk olarak bağlı olan hastalıklar takip etmektedir.
 
Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl elde edilen verilerde ve araştırmalarda insanların ölüm sebeplerinin ilk sırasını özellikle son 10-15 yıldır kalp rahatsızlıkları ve kalp krizleri almaktadır. Ayrıca bu sonuç sadece o ülkeye ait olmamakla birlikte şuan itibariyle bizim ülkemizde de büyük bir sıkıntı olarak karşımıza çıkmaktadır.
İşte bu kötü durumlardan yola çıkarak sizlere kısaca “BEL-KALÇA ORANLAMASI”ndan, bu testi kendi üzerinizde çok kolay nasıl uygulayabileciğinizden ve sonuç olarak ortaya çıkan verilerin ne anlama geldiğinden bahsedeceğim.
“BEL-KALÇA ORANLAMASI”;Dünya Sağlık Örgütü tarafından koroner kalp hastalığı risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Bunun sebebi ise, bel çevresinde depolanan yağın vücutta başka bir yerde depolanan yağdan daha büyük bir sağlık riski oluşturmasındandır.
 
Anatomik açıdan da değerlendirecek olursak abdominal dediğimiz karın ve bel bölgesi kalbimize en yakın bölgelerdendir. İnsan vücudu ortalama 40.000km.lik bir damar sistemine sahiptir. Bu damarlar taşıdığı kan ile kalbimize oksijen götürmektedir. Kalbimizi bir deniz gibi düşünelim, damarlarımızı da bu denizi besleyen kolları gibi yani büyüklü küçüklü nehir yatakları gibi düşünelim. Bu yataklardan geçecek olan suyun miktarı yani “debi”si ne kadar bol ve temiz olursa denizimiz de güzel ve berrak olacaktır ve de iyi beslenecektir. Kalbimize gidecek olan kanın da temiz ve oranın yüksek olabilmesi için bu yatakların yani damarlarımızın etrafının ya da içinin temiz olması şarttır. Bunun olabilmesi için de damar içinin ve etrafının yağlanmasından uzak tutulması şarttır. Bu da ancak bizim dikkatli beslenmemizle, yediklerimize dikkat etmemizle ve yediklerimizi enerjiye çevirmemizi sağlayan düzenli egzersizle gerçekleştirilebilir.
 

Bel-kalça oranlaması testini yapıyorken bize ihtiyaç olan sadece ve sadece küçük bir mezro.Mezro ile öncelikle bel bölgenizi ölçmelisiniz.Bel bölgenizi tam olarak göbek deliğinizin 1-2 cm üzerinden yapabilirsiniz.Kalça bölgenizi ise kalçayı tam ortalayacak şekilde ölçebilirsiniz.Daha sonra ise değerleri kaydettikten sonra ortaya çıkan sonuçlardan belinizin değerini kalçanızın değerine bölmelisiniz.

 

Daha sonra ortaya çıkan hesaptan Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul ettiği “koroner kalp rahatsızlığı risk grubu”nda hangi grupta olduğunuzu tespit ediniz. Bu değerleri sizlerle paylaşayım:
 

“BEL/KALÇA”
ERKEK: KADIN:
0,85 ve altı: Risk Yok 0,75 ve altı: Risk Yok
0,85-0,90: Düşük Risk 0,75-0,80: Düşük Risk
0,90-0,95: Orta Risk 0,80-0,85: Orta Risk
0,95 ve üstü: Yüksek Risk 0,85-0,90: Yüksek Risk

 

Benim sadece ilimize yönelik son beş yılda yapmaya çalıştığım araştırmaları sizlerle paylaşmak isterim.

1000 kişin üzerinde yaptığım araştırmada cinsiyete göre 640 erkekte %24’ünde risk yok ya da düşük risk belirliyorken %76’sında ise yüksek risk çıkmıştır.
Yine 360 kadının %40’nda risk yok ya da düşük risk belirlenmişken,%60’ında ise yüksek risk belirlenmiştir.
Yine yaş gruplarına baktığımız zaman 1000kişide 11-17 yaş grubunu oluşturan 100 kişide %51,5 kişi risksiz ve düşük risk grubunda %48,5 kişi ise yüksek risk grubunda çıkmaktadır.
Yine 1000 kişide 18-25 yaş grubunu oluşturan 510 kişide ise %51 risksiz ya da düşük risk grubunda iken,%49 yüksek risk grubunda çıkmıştır.
 
Yine 1000 kişide 26-34 yaş grubunda bulunan 231 kişide ise %44 düşük risk ya da risk yok iken,%56 ‘sı yüksek risk grubunda bulunuyor.
Son olarak yine 1000 kişide 35-65 yaş grubunu oluşturan 161 kişinin %45’i risksiz ya da düşük risk grubunda bulunuyorken,%55’i yüksek risk grubunda bulunuyor.
Çalışmalarımıza dikkatlice bakılırsa yaş ilerledikçe yüksek risk grubunun kontrolü nasıl ele aldığını rahatlıkla görüyoruz.
 
Evet, bugün sizlerle hayat kaynağımızın, kalbimizin, nasıl korunabileceğine yönelik basit hesaplaması olan ama önemi yüksek bir testten bahsetmeye çalıştım.
 
Kalp sağlığımız için haydi şu sakinliği bozalım….
 
FİTNESS ANTRANÖRÜ İBRAHİM KUBİLAY TÜRKAY

----- REKLAM -----