Ülkemizi ve tüm dünyayı alan koronavirüs pandemisi dolayısıyla en çok etkilenen meslek gruplarından bir tanesi kahvehane esnafı oldu.
Kahvehane ve kıraathane esnafları yaklaşık 10 aydır dükkanlarında oyun oynatamıyor. Dükkanda oyun oynatırken, çay ve içecek gibi ürünleri satan kahveci esnafı parasını buradan kazanıyor. Masalarda oyun oynanmayınca çay tüketimi minimize olduğu esnaf kazanç sağlayamıyor, hatta giderlerini karşılayamıyor.
Burdur’da Kışla Caddesi’nde faaliyet gösteren kahvehane esnaflarından Panoroma kafe işletmecisi Mehmet Günay, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek açıklamada bulundu. Günay, “Cumhurbaşkanım. Sizlerin sürekli dile getirdiğiniz bir söz bize hep umut olmuştur. NEREDE BİR MAZLUM VARSA, BİZ ORADAYIZ. Şuan bizlerin içinde olduğu durum bu. Mazlumu uzaklarda aramayın. Zira bizler gözlerinizin önündeyiz. Bu pandemi döneminde zor günler yaşayan esnafımıza açıklamış olduğunuz destek paketi devletimizin imkanları zorlanarak verildiğini bilmekteyiz. Ne acıdır ki 10 aydır işyerleri kapalı olan biz kahvehaneci esnafı yine unutulduk. Sayın Cumhurbaşkanım bizler yardım peşinde değiliz. Bizlerin işyerlerimizin açılmasından başka bir isteğimiz bulunmamaktadır.” dedi.
İŞTE O AÇIKLAMA
Sayın Cumhurbaşkanım, Bakanlarım, bizleri temsil eden milletvekillerim, basınımızın güzide temsilcileri. Bugün burada vatanımızın dört bir köşesinde yurttaşımıza her koşulda fedakarca hizmet eden kahvehaneci meslektaşlarımızı temsilen burada bulunuyoruz. Dünyayı saran Ülkemizde de baş gösteren covid 19 virüs nedeniyle bütün hayatımız altüst oldu. Bizler kahvehane esnafı olarak covid 19 virüsün biyolojik bir savaş olduğuna inanmaktayız. Nasıl Kurtuluş savaşında, Çanakkale savaşında elinde silah, ayağında çarık olmadan vatan toprağını savunmak için şehit olan dedelerimizin torunları olarak bizlerde virüsle mücadele eden devletimizin emrindeyiz. Bizlere düşen görev devletimize isyan etmek değil, görünmez düşmanla mücadele eden devletimizin yayınlamış olduğu tüm tedbirlere uyarak üzerimize düsen görevi layığı ile yerine getirdiğimize inanmaktayız. Ancak acı bir gerçek var ki biz kahvehaneci esnafın beli büküldü, yaşama sevicimiz, umudumuz kalmadı. Dile kolay Sayın Cumhurbaşkanım 10 aydır hayatımızı idame ettirecek bir gelirimiz yok. İşyerlerimiz oyun yasağından dolayı kapalı. Evlerimizde eşimizin, çocuklarımızın yüzüne bakacak yüzümüz kalmadı. Bir baba olarak bu durum çok onurumuza dokunuyor. Ev kiramız, iş yeri kiramız, borçlu olduğumuz esnaf arkadaşlarımız, kredi kullandığımız esnaf odaları hepsi biz kahvehane esnafını tamamen yok etmek için icra takiplerine başladılar. Bu zor günlerimizde bizlere yardımcı olmak amacıyla kullandığımız kredilere kefil olan dostlarımızın maaşlarına icra takibi başladı. Onların tek suçları bizlere güvenmek ve sevmekti. Hem duydukları güvenleri sarsıldı hemde sevgileri tükendi. Biz kahvehaneci esnafı olarak köşeye sıkıştık, çaresiz kaldık. Hiç kimsenin yüzüne bakacak yüzümüz olmadığı için bırakın evden dışarı çıkmayı, evimizin balkonuna bile çıkamıyoruz. Ne acıdır ki bazı meslektaşlarım bu olumsuz psikolojiyi kaldıramayıp intihar etti. Eşlerimiz çocukları alıp evi terk ettiler. Dükkan sahipleri dükkanın anahtarlarını alıp malzemeleri sokağa attılar. Kansere yakalanıp sağlığı bozulan meslektaşlarımıza yardım elini uzatacak dermanımız bile kalmadı. Bizler Türk milletiyiz Sayın Cumhurbaşkanım. Bizim töremizde ananemizde mazluma yardım etmek vardır. Biz ve yanımızda çalışan binlerce aile parçalanmak üzere. Ailelerimiz yok olmak üzere. Hiç bir kahvehaneci esnafın evinde Huzur dirlik kalmadı. Bilim kurulumuzun almış olduğu karar milletimiz, geleceğimiz, sağlığımız için alındığını bilincindeyiz. Kahvehanelerin 10 aydır kapalı olmasına rağmen vakaların kontrol altına alınamadığı görünce bizim günahımız ne diye düşünüp kahroluyoruz. Tüm işyerleri açıkken, biz kahvehanelerin virüs yayan, toplum sağlığını bozan, biz işverenleri aşağılayan bir ortam oluşturuldu. Bilim kurulu üyelerinin tavsiye kararları elbette önemli. Lütfen bizlerin geleceği ile ilgili nasıl bir tavsiyeleri olacak merak ediyoruz. Bu yazılanlar asla bir sitem değil. Hepsi acı bir gerçek. Ama maalesef bu yaşadığımız acı gerçekleri basta oda başkanlarımız olmak üzere kimse görmek istemiyor. Gördükleri halde dile getirmekten imtina ediyorlar. Gözleri kör dilleri lal olmuşlar. Gözlerinizin önünde yok olup gidiyoruz. Ama hiç kimse bu gerçekleri açıklamadığından dolayı bu gün burada bizler derdimizi anlatmak için buradayız. Biz kahvehaneci esnafları onurlu ve gururluyuz, vatanımıza milletimize bağlıyız. Bizler evlerin ocaklarını söndüren insanları kumara alıştıran birer kumarhaneci değiliz. Bu güne kadar illegal işlerin peşine düşmedik. Rızkımızı helalinden kazanarak müşterilerimizce sevilen ve saygı duyulan esnaflarız. Kahvehaneler toplum nezdinde günün stresi attıldığı, bir araya gelerek sosyalleşildiği, dertlerin ve sevinçlerin paylaşıldığı özel yerlerdir. Bizler bu yola düşerken kimseden yardım dilenmek için bugün burada toplanmadık. Bize bir açıklama yapmalarını bekliyoruz. İşyerlerimizin açılmasını talep ediyoruz. Nasıl hastanelere, AVM’ lere pazar yerlerine girerken HES kodu ile giriliyorsa, bizde kahvehanelere gelen müşterilerimizin HES kodu ile işyerlerine alıp, hijyen ve mesafe kurallarına riayet ederek hizmet vermek istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanım. Sizlerin sürekli dile getirdiğiniz bir söz bize hep umut olmuştur. NEREDE BİR MAZLUM VARSA, BİZ ORADAYIZ. Şuan bizlerin içinde olduğu durum bu. Mazlumu uzaklarda aramayın. Zira bizler gözlerinizin önündeyiz. Bu pandemi döneminde zor günler yaşayan esnafımıza açıklamış olduğunuz destek paketi devletimizin imkanları zorlanarak verildiğini bilmekteyiz. Ne acıdır ki 10 aydır işyerleri kapalı olan biz kahvehaneci esnafı yine unutulduk. Sayın Cumhurbaşkanım bizler yardım peşinde değiliz. Bizlerin işyerlerimizin açılmasından başka bir isteğimiz bulunmamaktadır.
