Sınav Birincileri Mülakatta Elendi: ‘Sözlü Mülakatı Kaldıracağız’ Vaadi Yerine Getirilmedi
Seçim dönemi verilen “Sözlü mülakatı kaldıracağız” vaadi, birçok adayın beklentilerini karşılamadı. Kamuda görev yapacak personelin seçiminde olması gereken ehliyet ve liyakat ilkeleri, uygulamada devre dışı bırakıldı. Bu durumun en son örneği, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ‘Defterdarlık Uzman Yardımcılığı Sınavı’nda yaşandı. Türkiye’nin 32 ilinde birinci olan onlarca aday, mülakatlarda düşük puan verilerek elendi. Buna karşılık, yazılı sınavda düşük puan alanlar, mülakat puanlarıyla atanarak göreve kabul edildi.
Mülakat Skandalı: Birinciler Elendi, Son Sıradakiler Atandı
Adalet Bakanlığı’nın ‘İdari Hakimlik’ ve İçişleri Bakanlığı’nın ‘Kaymakamlık Adaylığı Sınavı’nda yaşanan mülakat mağduriyeti, şimdi de Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ‘Defterdarlık Uzman Yardımcılığı Sınavı’nda kendini gösterdi. 32 ilde sınav birincisi olan adaylar, mülakatta aldıkları düşük puanlar nedeniyle elendi. Örneğin, 94 puanla İstanbul birincisi olan Rıdvan Ö., 93 puanla Eskişehir birincisi Ersen Ç., ve 90 puanla il üçüncüsü olan Necati Fıstıkçıoğlu da mülakatta düşük puan alarak elendi. Bu duruma tepki gösteren adaylar, ehliyet ve liyakatin Türkiye’de artık kıymeti olmadığını belirtti.
“Başarıyı Cezalandıran Bir Sistemle Karşı Karşıyayız”
Mülakatta elenen adaylar, yaşadıkları mağduriyeti ve hukuksuzluğu dile getirdi. 89 puanla Iğdır birincisi olan Ali Ç., sözlü sınavda 70 puan verilerek elendiğini belirterek, “Ne yazık ki başarıyı cezalandıran bir sisteme karşı mücadele ediyoruz. Sonuncuyu ilk sırada atamışlar, adalet nerede?” diye isyan etti. Malatya’da 85 puan almasına rağmen elenen bir diğer aday ise, “Benden düşük alan 8-9 kişi atandı. Listenin son sırasındaki asıl listeye alınıyor ama il birincisi eleniyor” sözleriyle yaşadığı hayal kırıklığını ifade etti.
Bu skandal, kamu görevlisi seçiminde sözlü mülakatların ne kadar adil ve objektif olduğu sorusunu yeniden gündeme getirdi. Mülakatlarda yaşanan bu tür uygulamalar, hem sınav sürecine duyulan güveni zedelerken hem de liyakat ilkesine olan inancı sarsıyor.