
Burdur’un Bucak ilçesinde yer alan Kremna Antik Kenti, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Arkeoloji Bölümü öğretim üyeleri tarafından yürütülen kazılarla tarihî zenginliklerini gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor.
Pisidya Bölgesi’nin en önemli merkezlerinden biri kabul edilen antik kent, görkemli yapıları ve güçlü mimarisiyle dikkat çekiyor.
Kazı çalışmalarını yerinde inceleyen MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Dalgar, Kremna’nın turizme kazandırılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Dalgar, “Burası, tıpkı Sagalassos ve Kibyra gibi çok değerli bir antik kent. Hatta kimi yorumlara göre çok daha güçlü bir hikâyeye sahip. Üniversite olarak sadece eğitim-öğretim faaliyetleriyle değil, şehrimizin gelişimine, kalkınmasına ve kültürel mirasına da katkı sunmayı önemsiyoruz. Bu nedenle yapılan kazıları destekliyoruz. Başta kazı başkanımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Kazılara başkanlık eden MAKÜ Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayça Polat Becks ise antik kentin tarihine ve yürütülen çalışmalara dair bilgiler verdi. Kremna’nın M.Ö. 3. yüzyılda kurulduğunu aktaran Becks, Roma İmparatoru Augustus döneminde kentin büyük bir gelişim yaşadığını ve sütunlu caddeler, agoralar, tiyatrolar, hamamlar ile anıtsal yapılarla donatıldığını söyledi.
Özellikle 230 metre uzunluğundaki sütunlu caddenin kentin ticari hayatının kalbini oluşturduğunu vurgulayan Becks, “Burası adeta Antik Çağ’ın çarşısıydı. Kazılarda ortaya çıkan dükkânlar, üretim atölyeleri ve yerel ticaret ağı, Kremna’nın canlı bir ekonomik merkez olduğunu gösteriyor” dedi.
Kentin stratejik konumuna da değinen Becks, Kremna’nın Pisidya Bölgesi’nde hem askeri hem de ekonomik açıdan büyük rol üstlendiğini belirtti: “Adeta bir kartal yuvası gibi uçurumlarla çevrili bu kent, doğal bir korunak sağlıyordu. Hem Burdur–Antalya hattını hem de Isparta–Antalya güzergâhını kontrol etmesiyle bölgenin en güçlü merkezlerinden biri haline gelmişti.”
Yaklaşık 40 kişilik bilimsel ekibin yanı sıra civar köylerden gelen 25-30 kişilik iş gücüyle kazıların sürdüğünü kaydeden Becks, multidisipliner çalışmalarla kentin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısının daha iyi anlaşılmaya çalışıldığını ifade etti.
Kremna’nın sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda su mühendisliği, heykelcilik, seramik ve cam atölyeleri gibi üretim alanlarıyla da Antik Çağ’a ışık tuttuğunu belirten Becks, “Kazılar ilerledikçe kentin gizemli geçmişine dair pek çok soruya yanıt bulacağımıza inanıyoruz” dedi.












