İdeoloji kavramı 1796’da Fransız filozof Destult de Tracy tarafından ortaya çıkarıldı.Böyle bir alt yapıya sahip bir ülkenin parlementosunun ve senatosunun aslında bu tür hassas olaylarda dünyadaki bir çok ülkeden bir adım önde ve daha bilinçli olması gerekiyorken,şuan yaşadığımız 21.yüzyılda Fransız senatosunun ve bu senatonun başındakilerin bu şekilde faşizmi tetikleyici kararlara imzalar atması şaşırtıcı ve içler acısı bir durum.
Oysa Fransız filozof Destult’ın amacı ve ümidi bu kavramı ortaya çıkarıyorken,bilinçli düşünmeye ve fikirlere kaynak olabilmesi için yeni bir “fikir bilimi”ni ortaya çıkarabilmekti.İdeolojiye er ya da geç zooloji ve biyoloji gibi yerleşik bilimlerle aynı statüyü kazandırmaktı.
Ancak görünen ve gelinen durum gösteriyor ki,geçen 216 yıl süreç içerisinde şuan Fransız parlementosunu temsil edenlerin büyük bir çoğunluğunun bu düşünce akımından bir harf bile öğrenemedikleridir.
Ayrıca tarih ile yüzleşme yapılacaksa veya yaptırılacaksa,öncelikle mantıksal çerçeve içerisinde o dönemin koşullarının ve olaylarının sebepleri iyi incelenmeli ve gözönünde bulundurulmalıdır.
Kendi kafalarında yarattıkları ideolojiyi,bir hakikat tekeli iddiası olarak görmek ve farklı fikirleri ve inançları hoşgörmeyi reddeden “kapalı”bir düşünce sistemi ile karşı karşıya kalmış bulunuyoruz.
Eğer amaç burada, bu parlementoyu yönetenlerin ve temsil edenlerin şahsi çıkarları ise,kendilerine ait yaşanmış şu acı tarihi sonucu hatırlatmak isterim:”Kendi vatanına ihanetten kurşuna dizilmesine karar verilen bir başbakanın(PIERRE LAVAL),korkudan dizlerinin bağı çöziülerek “ne yaptıysam Fransa için yaptım”diyerek kendini kurtarmaya çalışması ve daha sonra da kendi halkı tarafından tarihe yüz karası olarak geçtiğini…
Umarım aynı tarih bu şahsiyetler içinde tekerrür etmez…
Mal mülk sahibi olan bu burjuva ideolojisinin aslında yıllarca tüm dünya tarafından bilinen izlenen “Fas,Cezayir,Tunus”gerçeklerini de görmezlikten gelmemek gerekir.
Bize burada düşen görev ise,Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ümüzün de dediği gibi:”Batı senden,Türk’ten çok geriydi.Manada,fikirde,tarihte bu hep böyleydi.Şuan Batı senden teknikte ileriymiş gibi gzüküyorsa bu senin suçun değil senden önceki kuşakların affedilemez ihmalkarlığıdır.Çok zekisin biliyorum ancak zekanı bir köşeye bırak ve daima çalışkan ol.”
İşte bizim de bizden sonrakilere karşı bu sorumluluğu bilinçli bir şekilde taşıyabilmemiz için çalışmayı ihmal etmeden,toplumca birlikte olup bu tür ideolojik saldırılara toplumsal bütünlük içerisinde cevap vermemiz gereklidir.Biz aslımızı ve ne olduğumuzu,ne yaptığımızı gayet iyi bilen bir toplumuz.Tarihe dönülsün ve bir bakılsın.7 bin senelik bir Türk Beşiğidir bu.
Ayrıca buradan Azeri yoldaş ve kardeşlerimize de bizim adımıza gösterdikleri toplumsal tepki ve destek için teşekkürü bir borç bilirim.Son iki gündür Azerbaycan’da tüm Fransız müzikler radyolardan çıkarıldı,Fransız reklamları durduruldu.yapılan ticari anlaşmalar iptal edildi ve hatta bir Azeri sanatçı başkanlığını yaptığı dernekten istifa ederek aldığı ödülü geri iade etme kararı aldı.Gönülden teşekkürler Can’lara…
Umarım ki böyle bir yanlıştan bir an önce dönülür ve iki ülke arasındaki ilişkiler kaldığı yerden mantıklı bir şekilde devam eder.
Ulus. Antrenör İbrahim Kubilay TÜRKAY
