Üretim, söylemlerde kalmamalı | Burdurweb, Burdur HaberBurdurweb, Burdur Haber Üretim, söylemlerde kalmamalı | Burdurweb, Burdur HaberBurdurweb, Burdur Haber
hava 25° Çoğunlukla Bulutlu
DOLAR 32,5759 %% 0.1
EURO 35,0353 %% 0.52
GRAM ALTIN 2.435,25 %% 0,50
ÇEYREK A. 3.981,63 %% 0,50
BITCOIN 64.092,56 %-3.828
SON DAKİKA

Üretim, söylemlerde kalmamalı

Son Güncelleme :

19 Nisan 2019 - 14:22

Üretim, söylemlerde kalmamalı

31 Mart 2019 Yerel Seçimlerini geride bıraktık. Çok konuşuldu, tartışıldı. Siyaset uzmanları ve konuya ilgi duyan herkes analizlerini yaptı. Artık geçmişe bir sünger çekip önümüze bakmamız gereken bir sürece girdik.

Bir toplum veya bir birey başarıya ulaşmışsa geçmişten de ders çıkarmalı, rehavete uğramamalıdır. Sürdürebilirlik ve istikrar mütevazi davranarak ve kendini bilerek olur.

2018’te ekonominin ana gündem maddesi olduğu bir yıl olarak geçirdik. 2018 yılında gerçekleşen olumsuz tabloların sancılarını 2019 yılında da çekmeye devam ediyoruz. Bundan sonraki süreçte özellikle seçim dönemlerinde vurgulanan “üretim üretim üretim” kavramını fiilen hayata geçirmeliyiz.

Vaatlerde ve siyasi söylemlerde söylenen “üretim” propagandası havada kalmamalı. Toplum da siyasiler de üretimi gerçek hayatlarında evlerinin bahçesinden başlamalı.

Eskiden, apartman hayatının henüz yayılmadığı dönemlerde müstakil evlerimizde birçoğumuzun küçük bir kümesi vardı. Tavuklar yumurta verirdi. Yumurtamızı kendimiz üretirdik. Bu küçük bir örnek. Artık günümüzde tüketim toplumu haline gelerek her tükettiğimiz ürünü hazır almaya başladık ve alıştık.

Üretim gerilerken nüfusumuz arttı. Artan nüfusun doğal olarak talepleri fazlalaştı. Talep, arzı karşılamazsa doğal olarak domatesin de biberin de fiyatı kat ve kat artar ve arttı da. Bundan dolayı hepimiz suçluyuz. Üretimi savunurken kaçımız üretim yapıyor? Önce aynaya bakmalıyız. Atalarımızı önce çuvaldızı kendine batır derler. Merhum gazeteci ve yazar Uğur Mumcu’nun söylediği gibi “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz” sözlerinde vurgulandığı üzere fikir üretiyoruz ama dayanaksız fikirler. Fikirlerimizin büyük bir bölümü ise şikayet ve eleştiriden ibaret. Kaçımız bir model ortaya koyup sistemli bir şekilde üretmeye başladı?

Üretmek yine söylemekle olmuyor. Hemen bugün bu yazıyı okuyan bir okurun ilk yapacağı işin evinin bir bölümünü üretime ayırıp domates, biber, marul, maydanoz, soğan, sarımsak, gibi üretimi kolay sebzeleri balkonda üretmeye başlamasını temenni ediyorum. Eğer bir müstakil evin varsa zaten bunları yapmamanız büyük bir kayıptır. İnsanlar üretmeyi artık hobi görüyor. Bu da büyük bir yanlıştır. Hobi bahçesi denilen entelektüel bir aktivite sadece egoyu tatmin eder. Hobi bahçeleri karşıyım demiyorum ama eğer bir toplum dışa bağımlı olmayacaksa bunu entelektüel bir aktivite görmeyip hakikaten en azından bir dönüm araziyi tohum ekerek, fidan dikerek üretime katarsa hem toprakla iç içe olmuş olur hem de ülke ekonomisine olumlu katkıda bulunmuş olur.

Bazıları “memleketi ben mi kurtaracağım?” edasında hayatını sürdürüyor. Her birey kendine düşen asli görevi yerine getirdiği takdirde ne israf ne olur, ne memlekette fakir fukara kalır, ne de ülke olarak dışa bağımlı hale geliriz. Her bireyin hem ferdi hem de toplumsal sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk bilinci ailede başlar okulda devam eder. Her konuda olduğu gibi de eğitim, temeli çekmektedir.

Ailelerde de çocuklarımıza üretim bilincini yerleştirmemiz gerekmekte, okul öncesi ve ilk okul dönemlerinde üretime yönelik eğitimlerin ders konusu olması gerekmektedir. Bir birey, üretimi ders olarak alır ve nasıl hayatta uygulaması gerektiği öğretildiği takdirde ülkemizin geleceği temelden üretim odaklı olur. Bu noktada ülke Milli Eğitim Bakanlığı’na büyük bir iş düşüyor. Üretim sadece söylemlerde kalmamalıdır. Üreten toplumun temeli eğitimle sağlanır.

----- REKLAM -----