O güne hazır mıyız? | Burdurweb, Burdur HaberBurdurweb, Burdur Haber O güne hazır mıyız? | Burdurweb, Burdur HaberBurdurweb, Burdur Haber
hava Çoğunlukla Bulutlu
DOLAR 32,5038 %% 0.08
EURO 34,7826 %% -0.12
GRAM ALTIN 2.499,53 %% 0,61
ÇEYREK A. 4.086,73 %% 0,61
BITCOIN 2.100.964 %-1.19
SON DAKİKA

O güne hazır mıyız?

Son Güncelleme :

01 Ekim 2019 - 11:10

O güne hazır mıyız?

Geçtiğimiz günlerde Marmara Denizinde Silivri açıklarında meydana gelen 5.8 şiddetindeki deprem çoğumuzun yeniden depreme olan hassasiyetini güncelledi. Ancak 1999 depremini bizzat yaşayanlar ile o döneme tanık olanlar haricinde yeni nesil deprem konusunda henüz yeterli ne bilgiye ne de bilince sahip. Özünde de şuan toplumun neredeyse tamamına yakını da depreme hazır değil.

İstanbul’da epeyce paniğe yol açan deprem bize şunu hatırlattı: Deprem sonrasında insanların nereye toplanacağı, su, gıda  ve ilaç gibi temel ihtiyaçların nasıl karşılanacağı, ulaşım ve iletişimin nasıl sağlanacağı sorularını yeniden gündeme taşıdı.

İlimiz Burdur da İstanbul gibi bir deprem kuşağında yer alıyor. Burdur’da Allah korusun bir deprem olursa kaçımız depreme hazır bilmiyoruz.

Peki kendi kendimize sorgulamamız gereken sorular şunlar:

  1. Depreme psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve teknik olarak hazır mıyız?
  2. Deprem anında vatandaşların yapması gerekenler neler?
  3. Deprem sonrasında Burdur’da toplanma yerlerini kaçımız biliyor?
  4. Deprem sonrası ulaşım, iletişim, su, gıda, ilaç ve konaklama nasıl sağlanacak?

Aslında benim penceremden merak ettiği birkaç sorular bunlar. Bu soruları tabi artırabiliriz. Ancak soruların cevabını biliyor muyuz? Orası muamma.

Öncelikle deprem bilincinin bütün vatandaşlarda yer edindirilmesi gerekiyor. Bunda en büyük rol eğitim. Okullarımızda sık sık deprem bilincine yönelik seminer veya konferanslarda bulunulmalı, coğrafya derslerinde depreme yönelik bilgiler aktarılmalıdır. Vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi her platformda sık sık yapılmalıdır. Sadece deprem sonrasında günü kurtarmaya yönelik çalışmalar yeterli olmamaktadır.

Peki sorduğum sorulardan 3. Soruya geri döneksek Burdur merkezde deprem sonrasında toplanma yerlerini bileniniz var mı diye sorsam sanıyorum bir çoğumuz kendi mahallesindeki ortak kullanım alanlarıdır diye yanıt verecektir. Aslında haklılarda da. Zira “https://www.turkiye.gov.tr/afet-ve-acil-durum-yonetimi-acil-toplanma-alani-sorgulama?harita=goster” linkinden bakıldığında kendi mahallenizde Burdur’daki toplanma alanları konusunda mevkiler çıkıyor.  Benim burada yaptığım aramalarda 1’den 10’a kadar toplanma alanları belirlendiğini gördüm. Yani Burdur’da 35 mahalle olduğuna göre ortalama her üç mahalleye bir toplanma alanı düşüyor diyebiliriz. Bu noktada Burdur’da her yaşayan bireyin kendi mahallesinde toplanma alanlarını bilmesi gerekiyor. Bilmiyorsa da öğrenmesi.

Bir başka konu özellikle 2009 yılında kurulan AFAD’ın hem ülkemiz genelinde hem ilimizde deprem konusunda hazır olduğunu düşünüyorum. Zira şuana kadar gerçekleştirdikleri çalışmalarda başarısız bir sonuç kamuoyuna yansımadı. Bu konuda kurum olarak tüm çalışanların depreme yönelik hassasiyeti ve bilincini güvenmemiz gerekiyor.

Henüz birkaç gün önce Silivri açıklarında meydana gelen deprem ülke ekonomisinin neredeyse yüzde ellisini hitap eden, hemen hemen bir çok stratejik kurumun merkezi olan İstanbul’u etkiledi. Bir ara cep telefonlarından ulaşım sağlanamadı. Bu noktada deprem sonrası iletişimin, ulaşımının nasıl sağlanacağı konusunda da vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi ve herkesin bu konuda hassas olması gerekiyor.

Bir başka konu ise temel ihtiyaçlar. Özellikle Burdur’da deprem sonrası toplanma alanlarının yeterli olacağı kanaatindeyim ancak elimizde bulunan barınmaya yönelik çadır, beslenmeye yönelik gıda ve su ile hastalık ve yaralanmalara karşı ilaç ve hastanenin yeterli olup olmayacağı konusunda şüphelerim var. Özellikle henüz  temeli atılamayan yeni devlet hastanesinin olmayışı bu konuda beni daha da endişelendiriyor. Bu konuda yetkililerin daha fazla süreci hızlandırıp bir an evvel depreme dayanıklı bir devlet hastanesini Burdur’a kazandırılması gerekmektedir. Zira mevcut devlet hastanemiz mevcut haliyle bile halen vatandaşların ihtiyaçlarına yeterli karşılık vermiyor ve depreme dayanıklı değil.

En önemli meselelerden biri gördüğüm su ihtiyacını da vurgulamak istiyorum. Yapılan araştırmalarda bir insan en fazla 7 gün susuz kalabilir. Allah korusun, Burdur’da olacak bir deprem sonrası vatandaşların su ihtiyacının kesintisiz sağlanması gerekiyor. Bu noktada ilimizde gördüğüm büyük bir eksiklik olan çeşme sayılarının yetersiz olması. Eskiler hatırlar hemen hemen her mahallede birçok sokakta çeşme bulunurdu. Soruyorum Cumhuriyet Parkının haricinde gözle görülür ilimizde kaç çeşme var. Burdur’da bu çeşmeler nereye kayboldu? Bunların kendi kendimize sorgulanması lazım. Şuan bunları sorgulamazsak Allah korusun, bu çeşmelere bir gün muhtaç kalırız.

***

Sözlerimin sonuna gelirken, deprem bilincinin ve hassasiyetinin ilimizdeki her bireyde oluşması, birey, aile, toplum ve devlet olarak depreme hazır olmamız dileğiyle sağlıcakla kalın.

----- REKLAM -----