22°
Siyasi atmosferin soluksuz gittiği ülkemizde herkesin bir davası herkesin bir memleket meselesi var.
Batı Akdeniz’in incisi, Teke Yöresinin başkenti Burdur’un da ne sorunları ne de çilesi bitmiyor. İlimizdeki birlik ve beraberliğin bir türlü sağlanamaması Burdur’un gelişimine ket vuruyor.
Burdur ili tabi ki merkezden ibaret değil. İlimiz 11 ilçeden oluşuyor. Her ilçemize bağlı onlar köy ve mahalle var. Hepsinin ayrı ayrı tadı, ayrı ayrı öyküsü ve kültürü var. Köylerimiz ve ilçelerimiz kendi içerisindeki birliktelik sayesinde son dönemde gelişme kaydetti. Bucaklısı, Gölhisarlısı, Karamanlılısı, Çavdırlısı, Ağlasunlusu, Altınyaylalısı, Tefennilisi…Son dönemde bu ilçeler gelişti ve büyüdü. Bunda ilçelerin birlik ve beraberliği sağlamasının büyük katkısı var.
İlimiz merkezi ise iki ileri bir geri gidip gelmekte. Bir nebze Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin gelişmesine az da olsa eşlik etmekte. Üniversitenin gelişimi hakikaten iyi bir ivme kaydetmiş durumda. Bu hızla gelişmesini sürdürdüğü takdirde il merkezimiz bu gelişime ayak uyduramaz hale gelir. Bu da ilimizin imajı için kötü bir sonuç teşkil eder.
Halkın içerisinde olan bir gazeteci olarak şunu rahatlıkla söylemeliyim ki hemşehrilerimiz kavga ve atışma ortamından sıkılmış durumda. İnsanlar gerginlikten, kutuplaşmadan ziyade barış, huzur ve istikrar bekliyor.
Ekonomik olaylar yeterince halkımızın psikolojisini epeyce bozduğu bu günlerde siyasilerden beklenen Burdur’un gelişmesi için projelerin ortaya konulması, Burdur’a önümüzdeki süreçte ne kazandırabilinirin? Konularının masaya yatırılmasıdır.
Önümüz yerel seçim ve seçimlere üç ay var. Bu üç ayda hızlı ve yorucu bir atmosfer içerisinde seçim sürecini yaşayacağız. Bu süreçte belediye başkan adayları halka dokunacak ve onların taleplerini not edecektir. Ancak adayların bu notları iyi irdelemesi gerekmektedir. Yani gelen talepleri sadece seçim propagandasında kullanmakla yetinmeyip, ayakları yere basan vaatlerde bulunmalı, uygulayabilecekleri projeleri halka sunmaları gerekmektedir. Onlarca vaat verip, projeleri gerçekleştirmeyince ne kadar samimiyetsiz olunduğu zamanla anlaşılıyor. Halkı aldatma kısa vadede seçim kazandırabilir ancak uzun vadede kaybeden Burdur olmaktadır.
Siyasi partilerin, siyasilerin ideolojileri ne olursa olsun ortak paydamız Burdur olmalıdır. Biz bu topraklarda doğduk, bu topraklarda yaşıyor ve bu topraklarda öleceğiz. Neslimiz de bu topraklarda yaşamlarını sürdürecek. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Burdur bırakmak için Burdur’un birlik ve beraberliği her platformda sağlaması gerekmektedir.
Sözün özü herkesin davası olabilir ama ortak davamız Burdur olmalıdır.
Bu ay ki köşe yazımı okurlarıma yeni yıl mesajımla tamamlamak istiyorum. Devlet, millet ve ülke olarak sağlıklı, mutlu, barış ve huzur içerisinde bir yıl geçirmemiz temennisiyle, tüm insanlığın barış ve kardeşçe yaşadığı bir yıl olmasını Cenab-ı Hak’tan diliyor, yeni yılınızı en içten duygularımla kutluyorum.
