Küresel piyasalar haftaya temkinli başladı

Dünya genelinde önemli merkez bankalarının para politikası kararları öncesi karışık sinyaller veren makroekonomik veriler piyasalarda fiyatlamaları zorlaştırıyor.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) resesyon sinyali olarak takip ettiği 3 aylık hazine bonosu faizi ile 10 yıllık tahvil getirisi arasındaki fark geçen hafta 140 baz puanla 1981’den bu yana en yüksek seviyeye çıkarken, Fed’in gelecek hafta faiz artış hızını yavaşlatacağına ilişkin göstergeler güçlenmeyi sürdürüyor.

ABD’nin önemli ekonomi gazetelerinden Wall Street Journal’da (WSJ) çıkan habere göre bankanın bugüne kadar attığı adımların etkisini göstermesi ve ekonominin “yumuşak iniş” yapabilmesi için şubatta faiz artış oranını 25 baz puana indirebileceği beklentisinin öne çıktığı belirtildi.

Analistler, WSJ’nin daha önceki haberleriyle piyasa fiyatlamaları ve tahminler üzerinde etkili olduğunu belirterek, para piyasalarındaki fiyatlamalarda 25 baz puanlık faiz artışına kesin gözüyle bakıldığını dile getirdi.

FED’İN MARTTAN SONRA FAİZ ARTIŞINA SON VERMESİ BEKLENİYOR

Buna karşın, ABD’de ekonomik aktivitenin bir süredir yavaşladığına dikkati çeken analistler, Fed’in faiz artışlarına nerede son vereceğine yönelik belirsizliğin ise devam ettiğini kaydetti.

Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in martta da 25 baz puanlık faiz artışı yapmasının ardından şahin adımlarına son vereceğinin tahmin edildiğini ancak Fed üyelerinin sözle yönlendirmelerinde faiz artışlarının daha uzun sürebileceğine yönelik vurguların sürdüğünü bildirdi.

Devam eden bilanço döneminde bu hafta önemli teknoloji şirketlerinin finansal sonuçlarını açıklaması beklenirken, bu şirketler arasında Microsoft, Tesla ve IBM de bulunuyor.

Öte yandan, ABD’de federal hükümetin 31,4 trilyon dolarlık borçlanma limitine ulaşması piyasalarda risk algısını artırdı.

Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu yeni kazanan Cumhuriyetçiler, borç limiti müzakerelerinde önemli harcama kesintilerinden yana bir tavır sergiliyor. Demokratlar ise borç limitinin artırılmasında ısrarcı olurken, Cumhuriyetçilerin belirli harcamaları kısma önerilerini geri çeviriyor.

Cuma günü New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 1,89, Nasdaq endeksi yüzde yüzde 2,66 ve Dow Jones endeksi yüzde 1 yükselirken, ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni haftaya düşüşle başladı.

ECB’NİN 25 BAZ PUAN FAİZ ARTIŞINA GİTMESİ BEKLENİYOR

Avrupa borsalarında geçen hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın şahin açıklamalarıyla dalgalı bir seyir izlenirken, bu hafta yoğun veri takviminin yanı sıra Lagarde’ın bugün Almanya Borsası’ndaki açıklamaları ve ECB üyelerinin perşembe gününe kadar yapacakları sözle yönlendirmeler yatırımcıların odağına yerleşti.

Analistler, bölgede enflasyonun gerilemesi sonrası para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB’nin faiz artışlarını 25 baz puana indireceğine yönelik beklentilerin güçlendiğini ancak Lagarde’ın açıklamalarının ardından belirsizliklerin arttığını söyledi.

ECB üyesi Klass Knot şubatta ve martta bankanın 50 baz puan faiz artırmasının doğru olacağını kaydederken analistler, piyasalardaki beklentilerin de yavaş yavaş yeniden şekillenmeye başladığını ifade etti.

Analistler, söz konusu şahin tavrın avro/dolar paritesini 1,0906 ile Nisan 2022’den bu yana en yüksek seviyeye taşıdığını belirtti.

Cuma günü İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,30, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,76, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,63 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,70 değer kazandı. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni haftaya ise karışık seyirle başladı.

Asya piyasalarının önemli bölümünde bugün yeni yıl tatili nedeniyle işlem gerçekleşmezken, açık olan Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,3 yükseldi.

Çin’de piyasalar hafta boyunca, Hong Kong’da 3 ve Güney Kore’de ise 2 gün kapalı olacak.

NTV