16°
İstiklal Şairimiz merhum Akif’in adını taşıyan sempozyum ve bilim sanat ödüllerinin ilki geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Burdur’da gerçekleşmişti.
Bu yıl Akif’in ata toprakları Arnavutluk’ta 2’incisi düzenlenen Sempozyum ve Bilim Sanat Ödülleri törenine Arnavutluk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlir Meta ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldı.
Geçtiğimiz günlerde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, birinci Meclis’te Burdur’u temsil etmesiyle her zaman gurur duyduğumuz Mehmet Akif Ersoy’un adını taşıyan bu yıl MAKÜ tarafından 2’incisi düzenlenen sempozyum ve ödül törenlerien katılmak üzere Arnavutluk’a gideceklerini belirten Vali Yılmaz, merhumun ilk Milletvekili olduğu toprakları, Ata topraklarıyla buluşturacağız demişti.
Burdur’dan da katılımın olduğu törenlere Arnavutluk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlir Meta ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yanı sıra Arnavutluk Kültür Bakanı Mirela Kumbaro, Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Burdur Valisi Şerif Yılmaz, Büyükelçiler, Burdur Milletvekilleri Bayram Özçelik, Reşat Petek, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, Tiran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mynyr KONİ, Burdur TSO Başkanı Yusuf Keyik, Bucak TSO Başkanı Hasan Yalçın Meçikoğlu, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Kamil Özcan, Köy-Koop Genel Başkanı Yakup Yıldız, Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kürşat Tuncel, MAKÜ Akademik ve İdari personelinin yanında çok sayıda davetli katıldı.
Türkiye ve Arnavutluk milli marşlarının okunması ve MAKÜ tanıtım filiminin gösteriminin ardından, program açılış konuşmalarıyla devam etti. Konuşmaların ardından Dışişleri Bakanı Sn. Mevlüt Çavuşoğlu’na Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Senatosu tarafından verilen Fahri Doktora payesi MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz tarafından kendisine takdim edildi.
Programın son bölümünde “2. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödül’leri sahiplerine takdim edildi. Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüd Çavuşoğlu tarafından Bilim kategorisinde “Fen Bilimleri” alanında Derviş Karaboğa ve Prof. Dr. Hayrunnisa Bolay Belen’e; “Sosyal Bilimler” alanında Ahmet Ayhan ÇİTİL’e; Sanat kategorisinde “Sanatta Başarı” ödülü Müzikolog Yrd. Doç. Dr. Nuri Özcan’a; “Türk İslam Kültürü Hizmet Başarı Ödülü”nü Büyüyen Ay Anadolu Mektebi’ne; “Mehmet Akif Ersoy Özel Ödülü” ise Prof. Dr. Adnan İSMAİLİ, Mehmet Rüyan SOYDAN, Alsar Vakfı ve Naim Süleymanoğlu’na verildi. Yakın zamanda kaybettiğimiz milli haltercimiz Süleymanoğlu’nun ödülünü abisi Muharrem Süleymanoğlu aldı.
Toplam 5 kategoride 10 ödülün sahiplerini bulduğu program, gerçekleştirilecek Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu ile devam edecek.
Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Adem KORKMAZ “Üniversitemiz yaptığı çalışma ve projelerle yerel, ulusal ve uluslararası alanda önemli faaliyetler üstlenmektedir. Elbette bu çalışmaları yaparken taşıdığımız ismin bize yüklediği sorumluluğun farkındayız. Zira Akif’in hayatı, şahsiyeti ve eserleri bize güç katmakta ve bize büyük ufuklar açmaktadır. Akif, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde başlayan ulusal kurtuluş savaşımızda bir nefer olarak yerini almış, zafer kazanılıncaya kadar fikri anlamda her türlü desteği vermiş, Anadolu’nun dört bir yanında mücadeleye aktif olarak katılmıştır. İşte böyle mümtaz bir şahsiyetin ismini taşıyan bir bilim kurumu olarak, biz de gece gündüz demeden var gücümüzle çalışmaktayız.
Bugün dost ve kardeş ülke Arnavutluk’un başkenti Tiran’da Mehmet Akif Ersoy adına düzenlediğimiz bilim ve sanat ödül töreni ile uluslararası sempozyumu, Balkan coğrafyasının seçkin bilim kurumlarıyla yapacağımız işbirliklerinin artırılması açısından bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Üniversitemiz tarafından kendilerine verilen fahri doktora payesi ile artık Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi ailesinin bir ferdi olan Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt ÇAVUŞOĞLU’na böylesi bir etkinliğin düzenlenmesinde verdikleri desteklerle bizi yalnız bırakmadıkları için şahsım ve üniversitem adına içtenlikle teşekkür ediyorum. Bu güzel şehirde dost ve kardeşlik duyguları içerisinde gerçekleştirdiğimiz bu etkinlikte bizimle işbirliği yapan, Tiran Üniversitesi ve saygıdeğer Rektörüne, Türkiye’nin yurtdışı eğitim faaliyetlerinde çok önemli bir misyonu üstlenmiş olan Türkiye Maarif Vakfı yönetim kuruluna ve başkanına ve bize katkı sağlayan Alsar Vakfı’na üniversitem adına teşekkürlerimi arz ediyorum. 2. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri’ne layık görülen değerli bilim insanları ve sanatçılarımız ve araştırmacılarımıza ve onların çalışmalarını değerlendiren, vakit ayıran Üniversitemiz ve ülkemiz için kıymetli jüri üyelerine bu çerçevede düzenlenen sempozyuma bildirileri ile katılan değerli araştırmacılarımıza da şükranlarımı sunmak istiyorum. Burdur’dan katılan Sayın Valim, milletvekillerimiz ve sivil toplum temsilcileri olmak üzere Türkiye’miz ve balkan coğrafyamızın değişik bölgelerinden bu organizasyona katılan herkese katılımlarından dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” diye konuştu
Programda konuşan Arnavutluk Cumhurbaşkanı Ilir META ise; “sempozyuma katılmaktan gurur duyuyorum. Bugün etkinliğe katılmaktan iki konuda onur duyuyorum. Hem sempozyum gerçekleştirileceği için hem de önemli bir dostumuza fahri doktora verileceği için onur duyuyorum. Bu etkinliği düzenleyen Türkiye Maarif Vakfı’na da teşekkür ediyorum. Türkiye ve Arnavutluk arasındaki ilişkimiz hem dostluk hem kardeş seviyesindedir. Mehmet Akif Ersoy bu ilişkilerinin en güzel sembolüdür. Bunun yanında Şemsettin SAMİ de önemli milli figürlerimizden biridir. Bu isimler iki ülke arasındaki köprüleri kurmaktadır. Arnavutluk ve Türkiye arasında her alanda işbirliği bulunmaktadır. Dünya güvenliği ve istikrarı için önemli olan terörle mücadelemizde önemli işbirliğimiz bulunuyor. Türkiye Arnavutluk’a her alanda destek vermiştir. Bu faaliyeti düzenlediğiniz için organizatörlere teşekkür ederim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum. Dışişleri Bakanı Mevlüd Çavuşoğlu Bey’e söylemek istiyorum ki kardeş ilişkilerimiz her zaman sürecektir. Teşekkür ediyor hepinize saygılarımı sunuyorum.” şeklinde konuştu.
Konuşmalarının ardından fahri doktora payesini almak ve binişlerini giymek üzere Dışleri Bakanı Sayın Mevlüd ÇAVUŞOĞLU sahnede yerini alırken, Rektör KORKMAZ tarafından Üniversite senato kararını okundu. Senato kararının okunmasının ardından Rektör KORKMAZ tarafından Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüd ÇAVUŞOĞLU’na fahri doktora payesi sunuldu ve binişleri giydirildi.
Fahri doktora Payesi takdimi ve binişleri giymesinin ardından bir konuşma yapan Bakan Çavuşoğlu; dost ve kardeş ülke olan Arnavutluk’ta bulunmaktan duyduğu onur ve mutluluğu dile getirerek sözlerine başladı. “Düzenlenen sempozyum ve bilim ve sanat ödüllerinden dolayı MAKÜ’yü kutluyorum. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy adına düzenlenmiş bu ödülü hak eden tüm dostlarımızı da canı gönülden tebrik ediyorum. Şahsıma verilen fahri doktora unvanı için MAKÜ senatosuna da şükranlarımı sunuyorum. Daha önceki görevlerimde de özellikle Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi görevlerinde de farklı üniversitelerden, şehirlerden de doktora ve profesör unvanı aldım fakat milli şairimizin adını taşıyan kendi bölgemiz Burdur’daki üniversiteden Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden bu unvanı almak beni onurlandırdı. Girişimci ve insani dış politikamızla tüm dünyaya örnek olmaya çalışıyoruz. Var olan sorunlara, çatışmalara bu girişimci ve insani ruhla çözüm arıyoruz. Güven arttırıcı adımlarla Balkanların, Kafkasya’nın ve bulunduğumuz coğrafyanın katkı sağlamaya çalışıyoruz. Dünyanın her yanında yardım bekleyen insanlara Türk insanının cömert yardımlarını ulaştırıyoruz. dedi
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ve Türkiye’deki kardeşlerinizin selamlarını getirdim diyerek konuşmasına devam eden Bakan Çavuşoğlu; bizler Arnavutluk’un istikrarını ve refahını kendimizinkinden ayrı görmüyoruz. Ayrıca Arnavutluk’un istikrarı, refahı ve gücü demek Balkanların Doğu Avrupa’nın hatta ötesinin istikrarı ve güvenliği demektir. Kardeş Arnavutluk’un Avrupa Atlantik Bölgesi’nde oynadığı kritik rolü canı gönülden destekliyoruz ve Batı Balkanların istikrarı için Arnavutluk’un rolünü önemsiyoruz. Arnavutluk’ta sizin sevinciniz en çok bizi mutlu eder, sizin bir derdiniz bizi üzer. Kendimizi şu anda evimizde hissediyoruz. Arnavutluk’ta evet sınırlarımız yok ama buradaki herkesin söylediği gibi Arnavutluk ile kendimizi komşu hissediyoruz. Komşu olmak için ortak sınırlarımızın olmasına gerek yok. Arnavutluk’la ilişkilerimizi her alanda siyasi, kültürel, güvenlik ve askeri gibi her alanda derinleştirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. NATO çatısı altında karşı karşıya kaldığımız sınamaların üstesinden gelmek için Arnavutluk’ta da yakın işbirliği içindeyiz.
İlişkilerimizin elbette en önemli boyutlarından biri de kültür ve eğitimdir. Türk kültürü Arnavutluk’un, Arnavutluk ise Türk kültürünün bir parçasıdır. Günlük yaşantıda, kullanılan dilde, yemeklerde kültür ve sanatta bunu görüyoruz. Ülkemizde milyonlarca Arnavutluk kökenli vatandaşımız var. Bunlar iki ülke arasında en önemli bağdır, köprüdür. Mehmet Akif Ersoy’un babası Mehmet Tahir Efendi de Kosova’dan İstanbul’a gelmiştir. Bunun yanında ismini sayamayacağımız birçok bilim insanı Arnavutluk kökenlidir. Tiran Üniversitesi Arnavutluk’un en köklü üniversitesidir. Burada Türkoloji bölümü var. Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nde de buradaki dostlarımıza Türkçe öğretmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. Elbette eğitim önemlidir dedik. Türkiye’de 200’e yakın üniversitemiz mevcut. Bu üniversitelerimizde yaklaşık 110 bin yabancı kardeşimiz eğitim görüyor. Bizler daha çok öğrencinin Türkiye’de eğitim görmesini istiyoruz. Değişim programlarıyla Türkiye’den Arnavutluk’a birçok öğrencimizin gelmesini istiyoruz. Halen dünyanın 160 ülkesinden 16 bin öğrenci Türkiye burslarından yararlanıyor. Arnavutluk’ta burstan yararlanan öğrenci sayısına baktığımız zaman 1992 yılından bu yana 663 öğrencidir. Bu akademik yıl içinde Arnavutluk’tan 58 öğrencimiz Türkiye burslarından yararlanıyor. Biz bu sayıları arttırmak istiyoruz. Dünyada yaşanılan sorunlara herkes sessiz kalsa bile Türkiye olarak biz sessiz kalmayız. Huzur ve kalıcı barış için birlikte çalışmalıyız. Şahsıma verilmesi uygun bulunan fahri doktora unvanını büyük bir gururla kabul ediyor, bu vesileyle aranızda bulunmaktan dolayı onur duydum.” ifadelerini kullandı.
